bilmece
-
Pazardan aldım
Bir tane
Eve geldim
Bin tane
-
Ben giderim,
O gider
Güneşte beni izler
-
Hangi tene krem sürülmez?
-
Trenler ne zaman üşürler?
-
Hangi piller patlar?
-
Kirpiler nasıl oyun oynarlar?
-
Buzdolabına giren sineğe ne olur?
-
Domates nasıl kızarır?
-
Deniz niçin tuzlu olur?
-
İçini boşaltınca büyüyen şey nedir?
-
Kral tacına ne demiş?
-
Elsiz ayaksız kapı açar
-
Kolu var, eli yok, karnı yarık karnı yok
-
Çat orda, çat burada, çat kapı arkasında
-
Yeraltında kırmızı pancar.
-
Yeraltında uzun minare.
-
Geceleri fener, gündüzleri söner.
-
Sarıdır sallanır, dalında ballanır.
Portakal
-
Hangi maymunlar ağaca çıkamaz?
-
Çok hızlı giden bir tırı kim durdurur?
-
Saat niçin tehlikelidir?
-
Duvara çarpan araba ne olur?
-
Kurbağalar niçin mayo giymez?
-
Belgeli su baskınına ne denir?
-
10 tilki, 8 kedi, 20 tavuk ne yapar?
-
Bozulduğu halde tamir edilmeyen şey nedir?
-
Kahramanmaraş'a niçin kahraman ünvanı verilmiştir?
-
Su yutmuş toprağa ne denir?
-
Hangi kalemle yazı yazılmaz?
-
Hangi tasla su içilmez?
-
Ayakta yetişen bitki nedir?
-
Kutuplara giden zenci ne olur?
-
Yeter Çektiğim!
-
Gece gündüz yufka açar!
-
Şehirden şehire koşarım,
köyden köye giderim fakat
hiç hareket etmem.
-
Ağzı vardır konuşmaz,
yatağı vardır,
fakat hiç uyumaz.
-
Ben iki hasretlinin arasında dururum.
Onları konuştururum.
-
Yeşil mantolu, kırmızı entarili, siyah düğmeli.
-
Denizler gerçekte mavi boya olsaydı ne olurdu?
Mavi boya sudan ucuz olurdu
-
Eğri oturalım, doğru konuşalım.
-
Yerin altında kırmızı minare
-
Uzaktan baktım hiç yok yakından baktım pek çok
-
İstanbul da süt pişti kokusu buraya düştü
-
Açarsam dünya olur yakarsam kül olur
-
Dört ayaklı ayı üstünde kabadayı
-
Adamın biri baltası ile ormana gidiyormuş. Derin bir çukura düşmüş. Orada üç gün, üç gece kalmış, Orada ne yemiş?
-
Adamın biri 13. kattan düşmüş, ölmemiş. Niçin?
-
Temel her şimşek çaktığında saçını, başını düzeltiyormuş. Niçin?
-
Bir gün filin birine araba çarpmış. Fili hastaneye kaldırmışlar. Arkadaşı sinek de yanında gitmiş. Niçin?
-
Çarığı çattım bacaya attım.
-
Yedi delikli tokmak bunu bilmeyen ahmak.
-
Uzaktan baktım bir karataş yanına gittim dört ayak bir baş.
-
Et dedim met dedim git şuraya yat dedim.
-
Altı göl üstü gül.
-
Yer altında yağlı kayış.
-
Zilim var, kapım yok.
-
Başımda saç yok, içimde tat çok.
-
Dişim var ağzım yok.
-
İçimde akrep var, zarar vermeden turlar.
-
Etlice, metlice ortası tatlıca?
-
Hangi on tatlıdır?
-
Geldi mi gelir, gitti mi gelmez?
-
Büyük baca küçük bacaya ne demiş?
-
Hangi macun yenir?
-
Uzun yoldan kuş gelir
Ne söylese hoş gelir
-
Çın çın eder
Haber sorar
-
Sesi var canı yok,
Konuşur ağzı yok
-
Kuyruğu var Canlı değil
Konuşur Ama insan değil
Camı var Ama pencere değil
-
O her gün yeniden doğar
Dünyaya haber yayar
-
Sesi var canı yok,
Konuşur ağzı yok
-
İner reyhan gibi
Oturur sultan gibi
Dürülür hasır gibi
Satılır esir gibi
-
Mavi tarla üstünde,
Beyaz güvercin yürür.
-
Ocak başında kuyu,
Kuyunun içinde suyu;
Suyun içinde yılan,
Yılanın ağzında mercan.
-
Çın-çınlı hamam,
Kubbesi tamam,
Bir gelin aldım,
Babası imam.
-
Bir çuval cevizim var,
Sayarım tükenmez.
-
Arşın ayaklı,
Burma bıyıklı.
-
Fini fini fincan,
İçi dolu mercan.
-
Küçücük fıçıcık,
içi dolu turşucuk.
-
Daldan dala,
Kırmızı pala.
-
On ay yatar,
İki ay kalkar;
Feneri yakar,
Etrafa bakar.
-
Dağdan gelir, taştan gelir,
Bir kükremiş arslan gelir.
-
Sıra sıra odalar,
Birbirini kovalar.
-
Sarı sarı içinde,
Sarı zarfın içinde,
On iki birlik kardeş,
Birbirinin içinde.
-
Mavi atlas,
Arşın yetmez,
Makas kesmez,
Terzi biçmez.
-
Ufacık mermer tası,
İçinde beyler aşı,
Pişirirsen aş olur,
Pişirmezsen kuş olur.